Kitap önerisi “Simyacı”

 Kitap önerisi “Simyacı”

Kitap önerisi “Simyacı”, İspanyadan kalkıp Mısır Piramitlerinin eteklerine hazinesini aramaya gelen Endülüslü çoban Santiago’nun felsefi yaşamının masalsı öyküsü.

Romanın kahramanı Santiago’nun Anne ve Babası Rahip olması için onu Papaz okuluna göndermiştir. Fakat Santiago 16 yaşına geldiğinde rahip olmak istemediğini, okuldan ayrılmak ve gezginci olmak istediğini babasına söyler.

Bunun üzerine babası da oğluna içerisinde üç adet altın İspanyol parası olan bir kese vererek oğluna git kendine bir sürü al ve en güzel şatonun bizim şatomuz ve en güzel kadınların bizim kadınlarımız olduğunu öğreninceye kadar Dünya’yı dolaş der ve oğlunu kutsar.

Önce babasının verdiği para ile bir koyun sürüsü alır ve yaşamının büyük düşünü gerçekleştirmeye başlar, artık geziyordur. Akşam yattığında uykusunda gördüğü rüyalarında etkisinde kalarak gördüğü bir düşün gerçekleşme olasılığının yaşamını ilginçleştirdiğini düşünür ve o şekilde hareket eder.

Romanın ana konusunu teşkil eden Mısır Piramitlerine gitmesi ve orada hazine bulacağı ona rüyasında söylenir. Romanın kahramanı rüyasını gerçekleştirmek için önce falcı bir adama rüyasını anlatır ve yaşlı falcı Sadem ile konuşur kendi amaçlarını anlatır. Adam hayatın gizemlerine karşılık Santiago’dan sürüsünün onda birini vermesini ister. Falcı Sadem Santiago’ya iki adet biri siyah biri beyaz olmak üzere iki adet gizemli taş verir ve siyah olana evet beyaz olana hayır anlamını taşıyan bu taşları zora düştüğü anlarda kullanmasını söyler. Fakat kendi kararını kendin vermeye çalış der.

Mısıra gitmek için önce koyun sürüsünü satar ve parasını cebine koyarak yola çıkar. Santiago Bir Arap çocuğu ile tanışır ve beraber pazara giderler fakat Arap paralar ile kaçarak Santiago’yu bu şehirde parasız, pulsuz bırakır.

Bunun üzerine Santiago çalışmaya başlar ve bulduğu işte 6 ay kadar çalıştıktan sonra yeterli parayı kazanarak tekrar yola koyulur.

Yolda bir İngiliz ile karşılaşır ikili yolda karşılaştıkları zorlukları kendi kişisel menkıbelerini aramak üzere yola çıktıklarını söylerler. Santiago yüreğinin söylediklerini dikkatle dinleyerek çölde ilerlemesine devam eder. Karşılaştıkları güçlükler karşısında hep kendi kişisel menkıbesine güvenir ve nihayet Piramitlere ulaşır. Piramitler bütün görkemi ile karşısında yükseliyordur ve gerçekte kendi kişisel menkıbesini yaşayan kimseye karşı hayat cömerttir diye düşünür. Sabah uyandığında gerçekten bulunduğu yeri kazmış ve içerisi mücevher dolu sandık bularak rüyasında gördüğü ve Mısıra Piramitlere kadar gidip bulmayı arzuladığı hazineye kavuşmuştur.

minikblog sizin için bloglamayı sürdürecek…

Yapılan Yorumlar
Bir Yorum Yapın

buradan bir menü oluşturun